Kimse vazgeçilmez değildir cümlesinde gizli riski bulunuz

Kimse vazgeçilmez değildir cümlesi anlamlı bir cümledir. 

Haddimizi bildirir. Hem insan hem iş ilişkilerinde. 

Başkalarının da bize karşı haddini bilmelerini sağlar. Onlardan vazgeçebileceğimizi düşündürür, bize karşı davranışlarını düzenler. 

Kurumsal hayatta devamlılığı simgeler. 

Özgürlüğü de sağlar. Benden vazgeçilebiliyorsa ben de vazgeçmekte daha özgür hissederim. 

Tetikte olmamızı da sağlar. Kimi insan bunu hiç sevmez, ancak tetikte olmak iyidir, işi ve ilişkiyi sonsuza dek cepte görmemek iyidir. Kendimizi geliştirmeye yönelmemizi, emek harcamamızı sağlayan şey gelecek korkusudur çoğu zaman. 

Doğru da bir önermedir zannımca. Doğa boşlukları sevmez, biri gider başkası gelir. Çok soğuk bir cümle ama öyle. 

Önermenin içinde gizli ve genelde atlanan da bir risk vardır yalnız. 

Gidenin yerine birinin geleceği kesindir de, gelenin aynı kalitede iş üretip üretmeyeceği belli değildir. 

Üstelik yeni gelenin ürettiği iş sonuçları genellikle geldikten hemen sonra gözlenir. İşler iyi gitmeye devam ediyorsa derin bir oh çekilir, ve işte yerine gelen de mis gibi çalışıyor denir. 

Oysa belki de o yeni gelen cepten yiyordur. Önceden kurulu olan sistemi aynı devam ettirdiği için grafik yukarı bile ivmelenebilir. Önceden başlamış projelerin meyveleri alınabilir. 

Bu risk kurumlarda daha tepe pozisyonlarda daha da büyür ve daha da geç gözlenir. Bugün bir kurumun kültürünün değişmesi için en az 3-5 yıl geçmesi gerektiği söyleniyor. Başarılı bir CEO’nun ardından gelen bir CEO’nun kurum kültüründe yaratacağı olumsuz etkinin ancak 3-5 yıl sonra görülebileceğini söylemek ne derece yanlış olur?

Kurumlarda büyük hataların olması genelde büyük ihmallere bağlı olacağı düşüncesi hakimdir. Oysa büyük başarısızlıkların ardında çok daha ufak sebepler olabilir:

  • Ufak hatalardan oluşan bir combo: bir akademik makalede okumuştum, dev bir kazanın ardından yapılan kaza araştırmasında şöyle şaşırtıcı bir bulguya ulaşmışlardı: kazanın olmaması için alarm verecek olan 3 ayrı sistem de o gün çalışmıyordu. 3ü de o gün arızaya geçmiş, ancak kontrol etmekle görevli kişiler diğer 2 sisteme güvenip kendi baktıkları sistemin bozuk olmasına aldırmamışlardı. 
  • %1 kuralı: büyük başarısızlıklar bir gecede ortaya çıkmaz. Aslında genelde süregelen ufak ama yanlış kararların birikmesi bir yerde büyük bir felakete yol açabilir. Süreci iyi takip etmeyen biri ‘bu kadar büyük bir başarısızlık nasıl olur, şiödiye kadar hata yapsak da bu hatalar ufak hatalardı’ diyebilir ve bu hataların kartopu misali bugünü hazırladığını göremeyebilir. 
  • Süreç bileşenlerini ufak ufak kırpmak: bir sürecin işleyişini devralan kişi için o sürecin adımlarının sebeplerini bilmediği için sürecin bir kısmını gereksiz görebilir ve zaman içinde o parçaları yapmamaya başlayabilir. O parçaların hayati önemi ancak duvara çarpıldığında anlaşılabilir. 

Dolayısıyla, evet kimse vazgeçilmez değildir. 

Ancak gidenle beraber nelerden vazgeçildiğini görmek de o kadar kolay değildir. 

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s