Çalışanın gelişimi kimin sorumluluğu?

Bu yazı da çalışanların gelişiminin ‘İK’nın işi’, çalışanın tek beklentisinin de ‘terfi’ olduğunu düşünenlere gelsin. Hem de farklı bir formatta gelsin 🙂 Performans yönetimi dönemi de gelmişken, çalışanla konuşurken topu taca atıp karşısındaki yönetimi veya İK’yı bahane eden yöneticilere kötü bir haberim var: Çalışan gelişimi sizin işiniz. Bu konuda kendinizi sorumlu (accountable*) hissetmelisiniz. Nasıl derseniz,… Read More Çalışanın gelişimi kimin sorumluluğu?

Patron ortalıktayken kötüleyen işletmeler

Küçüklüğümden beri bir işletmenin başarılı olması için patronun başında durması gerektiğini duyar dururum. Bazı patronlar da bunu duymuş olacaklar ki sahip oldukları başarılı işletmelere sadece bunu duydukları, bu cümleyi mahalle baskısı olarak hissettikleri için, yani işletmelerinde ‘bulunmuş olmak için’ işletmelerine arada bir uğruyorlar. Ve onlar geldiğinde herşey saçmalıyor. Hata yapmayan çalışanlar hata yapmaya, ortam gerilmeye,… Read More Patron ortalıktayken kötüleyen işletmeler

Pazarlama herşeyi değerli algılatma sanatıdır

Deri çanta kadınlar için her daim değerli bir aksesuar olmuştur, hatta bazıları statü sembolü olarak taşırlar deri çantayı.  Geçen ay Amerika’da sokaklarda dolanırken bir büyük mağazaya girdim, çantalara bakınıyorum. Birkaç marka çantaların üzerine kocaman etiketler koymuşlar: vegan. Hatta bazılarında ‘proudly vegan’ (vejeteryan olmaktan gurur duyuyoruz) yazıyor. Çantanın veganı olur mu? Olur. Hayvanseverlerin deri çanta kullanan… Read More Pazarlama herşeyi değerli algılatma sanatıdır

Yöneticilikte bir kilometre taşı: Eyvah çalışanım gidiyor!

Tatildeydim. Ofis yıldızlar kadar uzak gibiydi. Zaten tatilden hemen önce ekip iyice yerine oturmuş, ‘oldu bu iş’ kıvamına gelmiştik. Tatile ilk defa bu kadar huzurlu çıkmış bile olabilirdim. Ki, bir ‘konuşabilir miyiz?’ mesajı geldi. Güzel bir teklif almıştı. Ne diyordum? Ne mi diyordum?? Ama ama… Hani tam işler oturmuştu? Hani artık ‘öğrenme eğrisi’nin son düzlüğüne… Read More Yöneticilikte bir kilometre taşı: Eyvah çalışanım gidiyor!

Yöneticinin referansı sadece üstleri olmamalı

Eskiden profesyonel hayattaki kaderimizi sadece yöneticimiz belirlerdi. Performansımızı sadece yönetici verir, dolayısıyla da terfimize de sadece o karar verirdi. Tabi paralelinde işe alımcıları etkileyecek referanslar da hiyerarşide yukarıda olanlardan gelenlerdi. Referans mektuplarını bir önceki işimizdeki ilk yöneticimiz ve tepe yöneticimizden aldığımızda işlem tamamdı. Ancak sadece üstlerin bakış açısıyla yönetici atamanın sağlıksızlığı ortaya çıktığından beri artık… Read More Yöneticinin referansı sadece üstleri olmamalı

Yönettiklerinizle “sevgili” kalabilmek

Aşkın en büyük düşmanı görünür zaman. Uzun süreli ilişkiler yıpranır, onu görünce kalbin eskisi gibi çarpmaz olur. Oysa zaman değildir düşman. İlişkilerin düşmanı zamanla oluşan körlük ve azalan kaybetme korkusudur. Zaman karşındaki insanın iyi yönlerini bir çeşit ‘normalize’ eder. Alışırsın, onun dışında kim olsa öyle davranırmış gibi gelir sana. İşten çıktığında dertlerini dinler, sakinleştirir seni… Read More Yönettiklerinizle “sevgili” kalabilmek