“Söylediğimi yap, yaptıklarımı yapma” diyenlerin aksine Amerikalılar liderlik tarifinin olmazsa olmazı olarak “walk the talk”, yani “söylediklerinizle aynı doğrultuda davranın” diyorlar. Aslında bu cümleler arasındaki derin uçurum liderlik (liderlik deyince sadece işe odaklanmamak gerekir, insan kardeşinin veya çocuğunun da lider figürü aslında) konumunda neden istediğimiz yönün dışında yönlere gidildiğinin net bir açıklaması.
Çok zaman oldu, bir arkadaşımda yemekteyiz. Bakkaldan birşeyler istedik, birisi getirdi, arkadaşım aldı, parasını verdi, döndü mutfağa yöneldi. 2 yaşındaki oğlu ise kapıyı kapatacağına getiren kişi asansöre binene kadar kapıda bekledi. 2 yaşında, gelen kişi ise bakkalın çırağı. 2 yaşında bir çocuğa bunu öğretmeye çalışsanız, öğretemezsiniz. Bilenler bilir, çocuklar hele erken yaşta, siz ne öğretirseniz tersini yapmaya bayılırlar 🙂 Arkadaşımın çocuğu bu davranışı sadece annesinin misafir geçirmesini gözlemleyerek edinmişti.
Etrafınızı gözlediğiniz zaman söylem-davranış ikilemini pek çok yerde fark edebilirsiniz:
- Markalara sosyal medyanın çift yönlü iletişim olduğunu, sadece duyuru mecrası olmadığını söyleyen sosyal medya uzmanlarına twit atıyorsunuz, cevap gelmiyor.
- Çocuğunun kitap okumamasından şikayet eden anneler akşamlarını televizyon başında geçiriyor.
- Şirketin değeri olarak yenilikçilikten bahseden yöneticiler yeni bir fikirle yanlarına gidene fikri değerlendirmeden “bu iş böyle yapılmaz”, “burada bu yürümez” diyor.
Ağızdan çıkan söz, davranışla ayrı telden çalıyorsa bilin ki konuşmakla boşuna yoruluyorsunuz. İki ayrı yönü gösteriyorsanız, insanlar istedikleri yönü seçme özgürlüğünü kullanacaklar ve muhtemelen davranışınızdan yana karar vereceklerdir. Değerler örneğine geri dönersek, siz istediğiniz kadar yenilikçi olmaktan bahsedin, heyecanla getirdiği fikrini değerlendirmeden reddettiğiniz çalışanın başka bir fikir için motivasyonu ne kadar kalabilir ki? Üstelik, bu etki sadece yenilikçilik değerinize değil, tüm şirket değerlerine duyulan inancı sarsacaktır: Değerlerimizin tümü sadece duvarda yazılı bir liste olup olmadığını sorgulayacaktır. Şirketin değerleri ancak o değerleri yansıtan davranışlar olduğu zaman çalışanlar tarafından içselleştirilir. Amerika’da pek çok şirket bunun bilincinde olarak değerlerini çalışanlarına belirletiyor.