İyi yöneticilik bazen iyi yöneticilik gibi durmuyor…

Bu başlığı instagram’da beni çok düşündüren kişilerden biri olan Sema Demirkan’ın bugün paylaştığı bir hikayeden esinlenerek yazdım. Onun beni yakaladığı cümle şuydu: ‘Sevmek bazen sevmek gibi durmuyor.’ Buraya bir kısmını alıntılayarak sizlerle paylaşmak istiyorum: Metnin son kısmını, sevmek kavramı yerine iyi yöneticilik kavramını merkeze koyarak koyarak tekrar yazalım: “iyi yöneticilik bazen iyi yöneticilik gibi durmuyor,… Read More İyi yöneticilik bazen iyi yöneticilik gibi durmuyor…

Liderlik: Yetki ile değil etki ile

Liderlik ile ilgili en sevdiğim tanımlardan biridir, yetki ile değil etki ile insanları yönetebilmek(1). Gerçek bir liderin insanları yönlendirmek için yetkiye ihtiyacı yoktur. Etkisi ile yönlendirir. Çizdiği vizyonun insanlarda uyandırdığı heyecan kadar liderdir bir insan. İnsanlarla gerçek bir iletişim kurduğu kadar liderdir. Doğru yerde verebildiği destek kadar liderdir. İşine sahip çıkıp gerektiğinde hızlandırabildiği veya saptığı… Read More Liderlik: Yetki ile değil etki ile

Çalışanın gelişimi kimin sorumluluğu?

Bu yazı da çalışanların gelişiminin ‘İK’nın işi’, çalışanın tek beklentisinin de ‘terfi’ olduğunu düşünenlere gelsin. Hem de farklı bir formatta gelsin 🙂 Performans yönetimi dönemi de gelmişken, çalışanla konuşurken topu taca atıp karşısındaki yönetimi veya İK’yı bahane eden yöneticilere kötü bir haberim var: Çalışan gelişimi sizin işiniz. Bu konuda kendinizi sorumlu (accountable*) hissetmelisiniz. Nasıl derseniz,… Read More Çalışanın gelişimi kimin sorumluluğu?