#SHRM15’den bildiriyorum: Zappos’u Nasıl Bilirsiniz?

Şu koskoca kapitalist dünyada çalışanlarının mutluluğu ve bağlılığı ile sürekli gündemde olan topu topu 2 şirket var: Southwest Airlines ve Zappos. (Var mı atladığım 3.? Google diyeceksiniz ancak cevabım şu olacak: Google sürekli çalışana onu da veririm bunu da ile gündemde, bu iki şirket ise ‘şirketin kültürüyle’ bağlılık yaratıyor)

Zappos önce koşulsuz müşteri mutluluğu ile çıktı karşımıza hatırlar mısınız? Canın isterse aylar sonra da ayakkabılarını iade edebiliyordun, e kullanılmışlar ne olacak diyene umrumda değil diyordu. Çağrı merkezine pizzacı sorana da cevap veriyordu. Şaşkınlık içinde heryerde bu hikayeler dönmeye başladı. 

Derken müşteriden çok çalışanı duymaya başladık. Tony Hsieh, İK’cıların bas bas bağırdı bağlantıyı keşfetmişti, mutlu müşteriyi ancak mutlu çalışan getirirdi (loyalty effect)

En gürültü koparan uygulama, Zappos’da işe başlayanlara verdiği cömert ‘işten çıkış paketi’ olmuştu. Şirket kültürünü ve mutlu çalışanları o kadar önemsiyorlardı ki, “yaw ben nerden girdim bu Zappos’a” diyen adamlara hemen 2000 USD veriyorlardı güzel kardeşim hadi sana mutluluklar dilerim beni de mutlu bırak diyerek. 

Bu sene yeni bir bomba patladı. ‘Holacracy’ diye bir model uygulayacaktı Hsieh. Müdür yoktu, ünvan yoktu, çalışanlar kendi sorumluluklarını bilir diyordu. 

Daha büyük bomba Nisan ayında geldi. Bir memo ile Hsieh “holacracy’nin herkese uymayabileceğini, uymayanların aynı işe alımda uygulanan paketi kullabileceklerini” anlatan bir “çıkış stratejisi” duyurdu. (Değişimi kararlılıkla yönetmekle ilgili senelerdir daha iyi bir örnek duymamıştım, beğenmiyorsan yollarım diyen Jack Welch’den beri, ki o yaklaşımlar sökmüyor artık, gitmiyor kültürü zehirliyor beğenmeyenler)

Gelelim bana yazıyı yazdırana. 

Bugün 15.000 İK’cının katıldığı SHRM kongresinin fuar alanında gezerken gözüme üzerinde Zappos Insights yazılı bir stand takıldı. Yaklaştım, masanın üzerinde sadece 3 şey vardı: bir kitap (sadece 2 kopyası olan), bolca düğün fotosu boyutunda kart, bir de ufak promosyon malzemesi kartlık. 

Önce kitabı aldım elime. Ciltli, kalın, albenili. Zappos kültürünü anlatıyor. Sayfaların çoğu ise çalışanların birer paragraflık sözlerinden oluşuyor:

 
Derken kartı aldım elime:

  

O stand Zappos standı değilmiş sayınn seyircilerrr. Zappos, Zappos Insights diye bir şirket kurmuş, Zappos kültürünü dünyayla paylaşmak için programlar düzenliyormuş… 

Şu anda Las Vegas’da saat gecenin 3’ü. 

Hayır jetlag değilim. Sadece yazmazsam çatlarım hissiyle uykumdan uyandım. Zappos’u bir google’layayım dedim. Birkaç sayfa ilerledim. Öne çıkan linkler 3 başlıkta toplanıyordu:

  • Zappos Amazona satıldı
  • Zappos holacracy
  • Zappos holacracy sonrası bahsettiğim memo

Zappos ilk günden beri hep çalışanlarıyla ilgili gündemde oldu. Çalışanları, kültürü. Başka hangi şirketi google’lasanız bu kadar ‘kültür’le, ‘insan’la karşılaşırsınız? Üstelik insana en ‘yeri doldurulabilir’ gözüyle bakan sektörde yapıyor bunu. Bu arada ilk defa birşeyi farkediyordum: siz Zappos’un Chief Eyç Ar bıdıbıdısını gördünüz mü hiç?

İşte uykumdan beni uyandıran bu. Southwest Airlines’ın hikayesini anlatan, sanırım Türkçe’ye çevrilmemiş harika bir kitap var, Lead with Luv, orada da İK’cı yok. 

İK’cı gibi CEO var. 

Hatta belki cümle mi yanlış?

İstanbul’un başarılı (başarısını dünyanın en büyüklerinden biri tarafından satın alınarak kanıtlayan) ajansı 41!29?’un CEO’sunun ünvanı Chief Happiness Officer. (Bir parantez açayım çalışan mutluluğu bağlılığı konusunda teyitli bilgim yok, paylaşırlarsa eklerim)

Bence Tony Hsieh kendini online ticaret vesaire bir pazarda görmüyor. Zaten “biz hizmet sektöründeyiz” gibi bir beyanı var. Daha ileriye götürüyorum: bence Hsieh Zappos’u odağı insanlara çevirerek neler mümkün olduğunu denemek için açan bir lider. Bence O “insan sektöründe”. Böyle bir tanımlama olmadığı için hizmet sektörü kullanıyor. Ne sektörde olsa benzer bir patikadan gidecekti diye düşünüyorum. 

Peki siz sayın İK’cı okuyucum, CEO’nuzun gündeminde kaçıncı sıradasınız?

Peki siz sayın yönetici okuyucum, geçen hafta ‘şirket kültürü için bu eğitim çok önemli’ diyen İK’cıya ne tepki vermiştiniz?

Peki siz sayın CEO okuyucum, gündeminizde İK kaçıncı sırada?


  

Reklam

#SHRM15’den bildiriyorum: Zappos’u Nasıl Bilirsiniz?’ için 2 yanıt

Hiyerarşi, otonomi ve yetkelendirme (empowerment) üzerine – #HRTechWorld | Engagement: İK ve Sosyal Medya için için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s