İnsan hayalleri ve hedefleriyle var. Geleceğe dair güzel hayalleri insanı gelişmeye ve ilerlemeye itiyor. Hayalin olmasa ne kaldıracak seni sabah yataktan? Ne boş boş oturmanı engelleyecek?
Hayallerine ulaşmak için bazı ‘aksiyon planları’ yapıyor insan. Kararlar alıyor. Bazen gelecekte kendine çizdiği ‘imaj’ına uygun olan aksiyonları belirliyor, veya çevresinden görüp yapması gerektiğine karar veriyor.
Bir yandan hayallere ulaşmak için kararlı olmak, verdiğin kararlara bağlı kalmak gerekiyor, tersini iddia etmek gayet anlamsız görünüyor. Bir kör nokta hariç…
Varacağın yer kadar yolculuktan da keyif almak lazım hayatta. Bazen varacağın yer için gerekli gördüğün aksiyonlar yolculuğun keyfini kaçırıyor. Yoldan keyif almazsan şimdi veya az sonra yoldan çıkacağın kesin… İşte kararları gözden geçirmek tam da bu noktada önem kazanıyor. Yolun keyfini kaçırıyorsa o aksiyon sana uygun değil ve bir alternatifi var belki de?
Kariyer hedefin için ‘okuman gereken’ kaç kitap, ‘bitirmen gereken’ hangi master, ‘girmen gereken’ hangi şirket, ‘zıplaman gereken’ kaç pozisyon var? Asıl kariyer hedefini sana unutturup asıl hedefinmiş gibi görünen?
Tabii ki kitaplar okunsun, masterlar yapılsın, itirazım ‘yapılması gerekli’ diye yapılanlara. MBA ‘yapman gerektiği’ için MBA yapma, gerçekten ihtiyacını hissediyor senin için faydasını görüyorsan yap, yoksa kartvizitin üzerindeki bir kelimeden öteye gitmez o MBA. Belki şirketin kapısından daha kolay girersin, ama 3 ay sonra yöneticin senin diğer çalışanlarından farksız olduğunu görecektir, çünkü özümsemediğin bir eğitimi işine yansıtamazsın.
Bazen de mahalle baskısı kaçırıyor yolculuğun keyfini. Buna gerçek yolculuklardan örnek vermek mümkün. Yurtdışına gidersin mesela, 3 günün vardır, dönüşte ofiste soracaklar hangi müzeye gittin, instagram’da neden müze fotosu paylaşmadın, ayaklarını sürüyerek gidersin. Başka zamanlar çok keyif alsan da o yolculukta pek sıkıcı gelir yaptıkların. Çünkü canın sokak çeker aslında. O şehrin insanlarının arasına karışasın, o şehirde yaşamak ne demek iliklerine kadar hissedesin, o farklı kültüre karışasın vardır. Belki o sokaklardır senin o an ihtiyacın olan ilhamı verecek… Ama kalbinin istediğine mantığın baskı yapıp durur, hayatında pek çok kez yaptığı gibi…
Belki de başlığı şöyle değiştirmeli o zaman: Mantıklı olmak vaar, mantığının tutsağı olmak var…
Asıl soru: gerçekten ne istiyorsun?
[…] istemeniz, başka hedefin iyi olacağına dair bir içgörü geliştirmeniz de olası. Bu yazıda anlattığım üzere kararlı olmakla kararlarının tutsağı olmak arasındaki farkı da akılda […]