Peter Bregman’in Harvard Business Review blogunda 2 sene
önce yazdığı harika bir yazıydı: “iPad’imi Neden Geri Verdim?”
(yazı).
iPad’in çok başarılı olduğunu ama sorunun kendisinden
kaynaklandığıni anlattığı yazıda şöyle diyor Bregman:
“iPad hayatımdan birşeyi çıkardı:
sıkıntıyı. Sıkıldığımız zamanlar değerlidir çünkü o zaman kendimizi
meşgul edecek seyler bulmaya çalışırız. En yaratıcı oldugum
zamanlar üretken olmadığım
zamanlardır.”
Bugün karşıma bir başka
araştırma çıktı. Bir problemi çözmek için uğraşırken, ara verip
kafanızı meşgul etmeyecek bir işle uğraşırsanız, ara vermeyenlere
veya arada dinlenenlere göre daha yaratıcı sonuclar
üretiyormussunuz (yazı)
. Problem çözmeye ayırdığınız zamanların arasında sıkıcı
bulduğunuz, aklınızı mesgul etmeyen isleri yapmak sizi daha
yaratıcı biri yapabiliyormuş 🙂 Çok zaman önce cocuklara sürekli
onları meşgul edecek televizyon, oyuncak vs sunulmasının onlara çok
zararlı olduğunu, ancak sıkılan bir cocuğun kendini zorlayıp
oyalanacak birşeyi yaratacak motivasyonu olabileceğini okumuştum.
Yine başka bir araştırmadan ornek verelim. Tüm
dunyada ilkokul ve ortaokul ogrencilerine her 4 yılda bir yapılan
TIMMS adlı bir matematik sınavı var. Araştırmacılar bu sınava giren
cocuklara onden 120 soruluk bir test veriyorlar. Daha sonra 120
soruda kaç soruya cevap verildiğini ulke bazında listeliyorlar.
İste buna inanamayacaksiniz: Bu listenin sıralaması ile ülkelerin
sınavda basarı sıralaması aynı.
120 soruya sabırla cevap veren cocuklar aynı zamanda
matematikte de en başarılı cocuklar. Araştırmayı
yapan kisinin tesi, matematiğin bir yetenek değil sabır işi olduğu.
Yapamıyorum deyip vazgeçmeyin cocuklar öğreniyor ve daha başarılı
oluyorlar. Son araştırmanın nerden olduğunu yazmama gerek yok değil
mi 😉 Son yazılarımı takip edenler eminim tahmin ettiler 🙂
“Boredom” by Art By Katie Lane, Free image courtesy of http://www.freedigitalphotos.net