15-16 Şubat 2017’de gerçekleşen İK Zirve’de (Zirve notlarına buradan erişebilirsiniz) çok ilgimi çeken bir konuşmacı oldu: John Higgins. Bu iddiasız, monoton sesli, “kürsü görmeyince şaşırdım” diyerek notlarından okuyan araştırmacıyı dinleyebilmek için önce efor sarf etmek zorunda kaldım, e benim de dikkatim çok kolay dağılıyor artık herkes gibi, sahnede şapkadan tavşanı bırak koro çıkaran konuşmacılardan sonra monoton konuşmayı dinlemek özel çaba gerektiriyor.

Ancak John Higgins ardı ardına sıraladıklarıyla, “kral çıplak” cümleleriyle beni öyle uyandırıyor ki harala gürele not alıyorum. İşte sizlere yakalayabildiklerim:

Organizasyonel gelişimle uğraşanlar olarak aşağıdaki hataları yapıyoruz:

1. Organizasyonel gelişim fizik gibi matematiksel olsun istiyoruz.İnsanlara ve kendimize birer “nesne” gibi muamele ediyoruz. Ölçülebileni gerektiğinden fazla ölçüyor, ölçülemeyene az önem veriyoruz.
2. Bilgiçlik taslıyoruz, süreç devam ederken gerçek amaca hizmet ediyor mu sorgulamayı unutuyoruz, amaçtan sapıyoruz.
3. Uzlaşmaya gerektiğinden çok odaklanıyoruz.
4. Çok “kendi içimizde” kalıyoruz. Daha fazla felsefeye, sosyal biyolojiye, tarihe ve daha az MBA’e ihtiyacımız var. Pek çok kavram aynı guruların kitaplarından dolayısıyla tek yönlü besleniyor. Ve onların söyledikleri de koşulsuz doğru kabul ediliyor.

Bu alana gönül verenlere önerileri ise şöyle:

1. İç motivasyon ve insan davranışı üzerine daha çok odaklanmak (Kahnemann ve Dan Ariely’nin kitaplarını öneririm, bir tadımlık olarak da şu yazıyı)
2. Şu anda var olan ile çalışmaya başlamak: Kültürü ithal edemezsiniz.
3. Sosyal ihtiyaçları gözeterek süreç tasarlamak: İnsanoğlu çok değişiklikle başa çıkamıyor. Sürekliliğe, hiyerarşiye ve bir gruba dahil olmaya ihtiyaci var. Bunun gibi sosyal ihtiyaçlar göz ardı edilmemeli.
4. Kaygıyı yönetmek: Çoğu organizasyonel gelişim faaliyeti değişim içerdiğinden kaygı uyandırır. Yokmuş gibi davranılmamalı.
5. Farklı bakış açılarını duymak: Doğru tasarım için en önemli faktörlerden biri. Ancak maalesef “Dünya doğru söyleyenleri takdir eder, ancak kimse onları işe almaz.” Siz farklı sesleri koruyun.

Bu önerileri hayata geçirmek için

1. Kurum içerisinde güvenli belirsizlik yarat
2. Şu anda neler olduğunu görmek için ayna tut
3. Farklı bakış açılarının duyulması için insanları kendilerini ifade etmeleri için yüreklendir
4. Danışmanlara dikkat et. Onları tek doğru kabul edeceğine, içeriden aldığın farklı fikirleri harmanlayarak ortaya çıkardığın çözümlere güven.

Son olarak Higgins’ten kitap önerisi: The Change Doctors.