İlk cevap net bir ‘evet’, değil mi? Eğer twitter o ‘an’la ilgili en dinamik haber ortamı ise, yeni nesil iletişim mecrası ise CEO’lar da bir parçası olmalı.
Ancak gel gör ki durum öyle değil:
Son olaylarda aslında CEO’ların ve üst düzey yöneticilerin neden çekimser kaldığını görmek mümkün. Gündem dışı twit atan kişiler bu süreçte ‘gündemle ilgili konuşması’ için protestoya uğradı. Twitleyenlerinse durumu malum:
Bu durumu aslında aşağıdaki alıntı açıklıyor:
Güney Afrikalı romancı dostum Verenia Keets ‘Siz Türkler din, politika ve cinsellikten fazla bahsediyorsunuz’ diyor.
‘Bizi ne kadar da doğru tanımışsın?’
‘Sürekli insanların kimliğiyle ilgilenerek mutlu olamazsınız.’
‘Haklısın. Ne yazık ki din, politika ve cinsellik; ülkemizde gündelik hayatın kapak konuları.’
‘Başkaları hakkında onların kimliğine bakarak yargıda bulunmak toplumsal bütünlüğü zedeler. Ayrıca bireylerin de özgürlüğünü kısıtlar.’
‘Özgürlük derken, serbestiden mi bahsediyorsun?’
‘Aslında daha ziyade mahremiyeti kastediyorum. Kimliğe odaklanmak; zıtlaşma ve çatışmalara sebep olur. Politik, dinî ve cinsel kimlik bakımından çoğunluğu oluşturanlar; diğerleri üzerinde baskı kurma eğilimi gösterir. Şiddet meşrulaşır. Özel hayata müdahale niteliği taşıyan gizli istihbarat gerekli görülmeye başlar. Hayatı birbirinize zehir edersiniz.'(1)
Türkiye’de siyaset hep açıkça tartışılır, siyasi görüşler hakkında direkt sorular kolayca sorulur – pek çok diğer mahrem konuda olduğu gibi. Amerika’da böyle değildir mesela, politika ve din kişinin özelidir, uzak durulur. Siyasi görüşün ve dinin mahrem sayılmadığı bir kültürde net duruşlar talep ediliyor, ancak net duruşlar da yeterince başkalarının fikirlerine saygı duyma alışkanlığımız olmadığında protestoya uğruyor. Varoluş amacı başında bulunduğu şirketi kar ettirmek olan CEO’lar da bu durumda risk alacaklarına çekimser kalıyorlar.
Ben yine de keşke daha çok CEO Twitter’da olsa diyorum. Başkalarının fikrine ve mahremiyetine saygı duymayı öğrenmek durumundayız, o yüzden bu süreçlerin içinden geçip aşmamız gerekiyor.
(1) Murat Menteş’in yazısının tamamı: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/Murat_Mentes/sokakta-opusmeyen-tecavuzculer/38408