Yahoo geçen hafta aldığı kararla ortalığı fena karıştırdı. Evden çalışmayı yasakladı ve bu karar bir anda çalışanların ve sosyal medyanın gündemine oturdu.

Bu kararın bu kadar tartışılmasının altında yatan en önemli etken, kararı alan taze CEO Marissa Meyer’in yeni anne olmuş biri olması kuşkusuz. Evden çalışmanın ne büyük ihtiyaç olduğunu bilen biri – aynı zamanda muhtemelen evden çalışmanın negatiflerini de birebir bilen biri. Farklı farklı yorumlar var konuyla ilgili, hatta kararı evden çalışanların tasfiyesi, böylece gizli küçülme olarak yorumlayanlar da var.

Kararın bu kadar tepki almasının en büyük sebebi muhtemelen gün be gün kapsamı genişleyen esnek çalışma modellerinin popülerliğinin aleyhine bir rüzgar yaratacağı korkusu. Çalışanların son derece memnun olduğu ve iş-özel hayat dengesinin kurulmasına önemli ölçüde katkı sağlayan esnek çalışma modelleri, işyerleri tarafından tartışılmaya devam ediyor. Geçen hafta çok büyük bir şirketin de gündeminde, esnek saat sisteminin, şirkette bulunması zorunlu zamanı tanımlayan çekirdek saatlerini genişletmek vardı.

Karar sosyal medyanın gündemini çok meşgul ediyor çünkü esnek çalışma modelleri en çok yazılım ve sosyal medya şirketlerinde popüler. Bu sektörlerde verimliliğin saatle ölçülmesi, çıktının belirgin olması nedeniyle önemsizleşiyor ve zamana bakmadan performans yönetmek kolaylaşıyor. Bu kitle sosyal medyanın da en aktif üyeleri olunca bu konu doğal olarak çok tartışılıyor.

Bugün yayınlanan bir yazıda (yazı) Meyer’in bu kararı tamamen verilere dayanarak verdiği, şirketin dışarıdan bağlantıyı sağlayan sunucularının verilerinin, şirket dışındakilerin çalışmadığını kanıtladığı anlatılıyor.

Esnek çalışma modelleri sistemi manipule etmek isteyen düşük performanslılara göre kurgulanmıyor, çünkü o kadar sıkı kurallarla esnek çalışma yan yana gelemiyor. Ancak sistemi kötüye kullanan bu kişileri yakalayabilecek çapraz kontroller ve sağlam performans sistemleri bu sistemlerin sağlıklı işlemesi için olmazsa olmaz şartlar. Aksi takdirde manipulasyon yayılıyor veya adalet duygusuna zarar veriyor, her iki durumda da çalışanların motivasyonu ve performansı düşüyor. Sonuçta şirket sistemi uygulamadan kaldırıyor.

Burada çalışanların ‘konuşan’, geribildirim veren çalışanlar olması da önemli aslında. Çünkü sistemleri kötüye kullananları İK veya yöneticiden önce çalışma arkadaşları farkediyor. Dolayısıyla sistemlerdeki kör noktaları zamanında fark eden ve bunlarla ilgili şirketle konuşan çalışanlar kötü sonu engelleyebiliyorlar. Tabii bunun için çalışanların şirkete güvenen ve aidiyet duygusu yüksek olması lazım, bu da şirket kültürünün yansıması.

Esnek saat sisteminin bir İK’cı olarak destekleyicisi, bir çalışan olarak duacısıyım, bu fırtınanın geçici olmasını ve ortalığın durulmasını diliyorum 🙂